Hemen Ara
Kapat
Geri
Paylaş

Sektörümüzde Nitelikli Ara Eleman Ve Yetişmiş İşgücü Sorunu

Sektörümüzde Nitelikli Ara Eleman Ve Yetişmiş İşgücü Sorunu

Nitelikli personel ihtiyacı duyan sektörlerin birçoğunda olduğu gibi, talaşlı imalat ve talaşlı imalat sektörüne makine tedariki sağlayan  bizim gibi firmaların yaşadığı ortak problemlerden biri ve en önemlisi yetişmiş işgücü yetersizliğidir . Şayet bu sorunun çözümüne topyekûn ülke olarak çözüm sağlayamazsak gelecekte ülkeler arası ticari, siyasi ve askeri rekabet gücümüzü yitirebiliriz. Zira gelecekte “ya varsın ya da yoksun” diyenlerdenim, bunun arası olacağına inanmıyorum.

Elbette eğitimin bu sorunu çözeceğine inanıyor ve destekliyorum. Endüstri Meslek Lisesi Torna Tesviye mezunu ve aynı zamanda teknik öğretmen olmam dolayısıyla konunun bizzat kaynağını görebilme şansı bulmuş biriyim.  Ülkemizde bu alanlarda iyi eğitim verebilen kurumlar olduğunu bilmekle beraber, sayıca yetersizliğini vurgulamak isterim. Çare eğitim, çünkü bilen insan duyarsız kalamaz, bilen insan korkmaz, bilen insan bildiklerini uygulamadan rahat edemez, bilen insan verimliliği artırırken sorunları ve problemleri azaltan insandır, fark yaratabilen insandır.

Kamunun ve özel sektörün, eğitime yönelik düzenleyici faaliyetleri konusunda herkesin söylemek istediği birçok madde olabilir. Ancak benim dikkatimi çeken ve kalpten inandığım bazı doğrular var. Konuyu şu şekilde izah edeceğim;

Örneğin, hekimleri ele alalım. İnsan hayatı için çok kritik, hata kabul etmeyen, telafisi ve geri dönüşü olmayan bir meslek dalı. Bu nedenle eğitimleri pratik ile birleştirilmiş, mezun olmadan önce pek çok konuyu deneyimlemişlerdir. Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde bir binada ders görürlerken diğerinde gerçek hasta üzerinde çalışma ve deneyim kazanma eğitim modeli uygulanır. Bu da mezuniyet sonrası donanımlı bir hekim olarak iş başı yapmalarını sağlar. Aynı eğitim modeli diğer meslek dalları için de geçerli olsa nasıl olurdu? Ya da tersten sorarsak başarısızlığın nedeni ülkece eğitime yaklaşımımız mı?

Elbette başarının tek bir nedeni yok. Sosyal statü, psikolojik ve mesleki tatmin, gelir düzeyi gibi konular başarı konusunda önemli motivasyon kaynağı. Fakat tüm bunlardan önce başarı eğitimin kalitesi ile ilgilidir. Bireyin hekimlik mesleği seçmesindeki temel nedenlerden bazıları;

  • Hekim olmak statü olarak bir ayrıcalık olarak benimsenir ve saygınlığı yüksek bir meslektir,
  • Özendirilir ve herkesin hayatında mutlaka bir yeri vardır,
  • Kazanç anlamında tatmin edicidir,
  • Zorlukları birçok ağır işten daha fazla olmasına rağmen yine de tercih sebebidir.

 

Meslekte başarının sağlanması ile ilgili neler yapılır;

  • Hepimiz biliriz ki tıp fakültesi olan üniversitelerin hepsinin aynı zamanda hastaneleri de bulunmakta ve kişi teorikte öğrendiğinin aynısını uygulama imkânı bulabilmektedir,
  • Mesleği ile ilgili bölümü bitirebilmek için gerçek liyakat sahibi olunması şarttır, aksi halde hayati sonuçlara neden olabilir, şakası yoktur,
  • Ciddi anlamda yeniliği takip eder ve son teknoloji cihaz ve metotları kullanırlar.

Yukarıda sıraladığım maddeleri, başarısız olduğumuz mesleklerin çoğunda bulamayız. Neden sonuçları başarılı bir metot varken bunu örnek alarak diğer mesleklere de uygulamıyoruz? Bence asıl düşünülmesi ve uygulanması gereken metot budur.

Eğitim herhangi bir özel sektörün tek başına altından kalkabileceği bir konu değildir. Dolayısıyla kamunun mevcut eğitim sistemini çok hızlı bir şekilde revize edip her branş için mutlak surette tıpkı Tıp fakültelerinde olduğu gibi uygulama yapma imkânı sağlaması gerekmektedir (staj ile karıştırılmamalı). Bazı ilgi görmeyen meslekleri özendirici kamu spotları hazırlanmalıdır ve teşvikler sunulmalıdır. Özel olarak personel yetiştiren kurumlara da teşvik ve destek sağlanmalıdır.

Oysa şu anda meslek liselerinin durumunu tek kelime ile açıklamak gerekirse; ‘’İçler acısı”. Başarılı bazı okulları istisna tutarak söylemeliyim ki, onca yıl bir okulu okuyup mesleki olarak hiçbir yeterliliğe sahip olamadan mezun olmuş birçok gencimizi üzüntüyle görüyoruz ve maalesef bu gençler kendilerine mesleki olarak güvenemedikleri için, vasıfsız personel ihtiyacı olan işletmelerde kendilerine iş aramaya başlıyorlar. Hem kendileri hem de ülke için büyük bir işgücü kaybı olan bu durumu acı şekilde her geçen yıl yaşamaktayız.

 

GNC CNC Makina Teknolojileri

Genel Müdür
Gökhan Yıldız